Bölüm 1:

Umudunu ekmiş yarını bekler
Gözünde damlalar hayalini pisler
Bu suret benim değil der hayat taktı maskemi
Eli silahlı bu katiller haram etti gülmeyi

Ya doğmadan ölmek ya yarına varmak
Ya da savaşlar ortasında savunmasız çocuk olmak
Hangisi kâr cevap verin şu ufaklığa
Henüz bir yaşında ışık tutun karanlığına

Aydınlığa kanat çırpan beyaz bir güvercinin
Körler âlemin de dağladılar gözlerini
Umulmadık savaşlar ortasında kaldı umut
Masum diye gözetmeden yok ettiler düşlerini

Yüzündeki matemini gözyaşı ile silen çocuk
Boş yere bekleme adresi yok yarınların
Reva görüldü ölüm soğuk bir yatakta
Hiç tereddüt etme hadi tükür yüzüne insanlığın

İnandı çocuklar, avundu çocuklar
Güzel günler masallarda inanmayın çocuklar
İnsan olma erdeminden uzak bu adamlar
Ruhun şad olsun be Nazım, büyümez ölü çocuklar

Bölüm 2:

Güneş doğmadan önce doğuda uyanır askerler
Sima da aynı endişeyle cenkte ölümü bekler
Geceyi pervazında izleyen ufak bir yüz
Mermi ışıklarını havai fişek zanneder

Bak bugünde analar ağlamış be Pir’im
Tek taraflı bir gemi dönmez askerler binin
Kapaklar açıldığında şans sizinle olsun
Biz dua ederiz canlar yeter ki bunu bilin

Neden çocukları ceset torbalarına tıktınız
Onlar yaramazdı da ondan mı bıktınız
Yarınınki umutlarını âlimlerini çaldınız
Güneş doğuda doğmaz artık farkında mısınız?

Şimdi güler yüzler görmek zor Şırnak’ta
Şimdi güler yüzler görmek zor Hakkâri’de
Şimdi güler yüzler görmek zor Filistin’de
Şimdi hep güler yüzler neden batıda