Sorgu:

Şikayetim yok her durumda kayıplık insan
Hep bi’ mücadelede yazıktır günahtır!
Binbir ayrı temel kazıp kazık çak, ne yaptın?
Ellerimde kalan yıllar o kadar azıtacak ne yaptın?
Söylemedim kimselere neyim, ne değilim.
İçimde kalan küfürleri bi’ gelin bi’ diyeyim
Lan oğlum, derdiniz ne varken bi’ beyin
Dünya dönerken amiyane tabiriyle reyim
Bugün bi’kaç aksilik yarattı kusursuz bi’ yarın
Sözde öyle (sözde öyle) planlarım kaldı yarım
Kendime pis yalancıyım, benim köyün yalancısı
Suskunluk, bıktım demenin falan filancası
Benim de derdim bu, herkesin bi’ tane var
Kiminin her yanında gam, kiminin hep yanındalar
Söylemedim sanma aşağılık insanlara
Aşağılık olduklarını hâlâ yanımdalar

Kodes Kahra:

Çekildi fotoğraflar aynı yüzler hatırası
Kaçıncı kez dudakta mırıldadım şarkımı ben, zor dedim!
Yolumca söyledim ve bekledim
Kimi zaman açıktı kapılar istesem de girmedim
Ölümlü her nefis, uzun sınavda bitiş zili
Ölümü kafiyeler, limanda sessiz gemi
Gün gelince kanar herkes iğnesinde yeni
Öyle yok olmaktır işte bu da bir umarsızın şiiri
Şimdi şiiri bıraktım önümde hayat zehri var
Döküldü yaprak avuçlarda gözlerimde kehribar
Kemanla yükselirken damardan bu intihar
Mazi tutar kolumdan bu akşamüstü sonbahar
Darmadağın yaşamlar ve tutulmayan sözler
Gören fakat inanmayan karanlık gözler
Terkedilse tüm bu lekem tuzaklarda çöl güzüne
Bir uçurtma yükselir mi cehennemden gökyüzüne?

Kayra:

Zubizaretta, elli kelime mafya
Aklımın tam ortasında Anti Kahraman pragya
Hele bi’ bak ya, onca kelime lafta
Ben bu cemiyetin dibinde her zaman bi’ hiç ya
Baktım, sindim. Onca kez mi gerçek?
Ölenle(n) ölmediysem ölmeyenle gömüldüm
Tutmayan kireç, odamda tek bi’ gerçek
Akşamın sefası gündüzün belası hep mi denk?
Bu böyle gitmez, belki dünden eskimem
Benden eksilenle dağ devirseler de gülmem
Görmedikçe gülmek öyle gölgelerle sesteş
Hangi evde parlar İstanbul’da doğmayan güneş
Hele biraz şaşır, birazcık öfkelen!
Tek lafımda yanıyo’ turbolar bu yüzden
Biraz emek ver, bayıra sür bisiklet
Bugünler en nihayetinde bitecek elbet