Nasıldır karabasanla uyumak hatıralarında,
Bir şey bul yarama sarda kanamasın gözaltlarımdan,
Bu ruhu tanımasanda haklısın hesaplarında,
Bir kuytu bulduğunda saklanıp karartılarla,
Bir ağaç vardı hani altında gömülü anıların,
Bir yamaç vardı her bunaldığında atladığın,
Bir kitap vardı sayfalarında adını sakladığın,
Bir vardı bir yok oldu bir masaldı yazdığın,
Boş bakışlarımla taradım evreni,
Bu devler ülkesinde işgüzarlık yakmak üzere devremi,
Teker teker kaybedip nedense yakın çevremi,
Bir suçlu bulamadan tamamladım bu evremi,
Suskunum bu aralar, bakma sen bana,
Hüzünlüyüm biraz dokunsam ağlarım sana,
Selim’dim gazi oldum, aynı günde doğdum,
Bu boşluk çoğaldıkça mutluluktan soğudum…

——————————————–

Nasıldır bilir misin fırtınayla konuşmak?
Sonunu bildiğin halde zamanla yarışmak,
Kendin bilirsin ya ben istemem karışmak
Fakat neden bu gördüğün her kıvılcımla tutuşmak?
Korkunun ecelle arası nane molla biliyorsun,
Hala ölümü duyduğunda üç buçuk mu atıyorsun?
Kalbini dinlediğinde vicdanını duyuyorsun,
Nasıl bir ruh halindeyim açıkça görüyorsun.
Açıkca itiraza kalkışıp bir intiharla son bulan
yaşamların ne denli yanlış olduğunu,
Yeterince dinlemeden karar verdiğin akıbetimin
geleceğinden yeterince soğuduğumu,
Bilmek isterim, neden mi?
Silmek isterim eğer bi yalan varsa,
Çünkü kandırılmış hislerim,
Derinden hissedip ne duygu varsa gizledim,
Sahte yüzleri bir kaç adım geriden izledim…

Sözler: Araf Yaren
Altyapı: Anno Domini