evinde patlayan bu maytabında fitilde ben,yerel bir gazete yazdı görmedin mi lütfen? , o parkta ben şiir tabanca parlatırken,gözetleyen biriydi maalesef senin çocuk,ulan bu tahminimden öteye çıkmışın ki sen,kaydırakta dakikalarda dertleşildi resmen,asalet rüzgarında,bahane bulma,ceplerimden eksik olmaz talaşlı kuru kafa,hasiktir,birazdan burada yağmur başlar,çam dibinde basiretsiz arkadaşlarım var,gölgelerde dahi kimse bana inanmaz,eğer ki varsa sende kan damarda durmaz,nasıl bir sirke geldik? , nasıl bir karnaval bu? , kafatasında şarap içen krallar ölü bulundu, aynı heykelin gözü yılanla doldu,her bir şeyler oldu da hala yaşıyor koduğumun oğlu..

beşinci sayfa,son paragraf ortasında,oraya gelmediyseniz ben yakında,ensenizde en günahkar her soluk benimdir,sen de söyle kim bu ciğeri kaç yerinden deldi(kaç)? , o tahtadan kılıç ve tahta mınçıka,en siyah takımla bein ve cinnetim kapında,eksi on beş olmadan o evde kimse donmaz,bunu hatırlayıp da es geçersem işte olmaz,kabileden topal savaşçı,sakat bir at bul,bende koltuk değneğiyle kör bir balta cepte,icabında kan dökülsün bitmesin gece,tek bir desturun peşinde tek bir hamle(tek),bana müsade karnımızda bin kılıç,kafamda net mekan yok evler hep soğuk,kafamda net zaman yok aylar hep kasım,soran olursa söyle ” ne ölmüştür ne sağdır”