Nakarat:

Gözlerinde kaybolan bu sabahsız gecelere hapsoldum
Anılar duman olmuş yaş olur kanamaz yarem
Bir umut nöbetlerdeyim aşkın kötü huylu bir kanser gibi sarmış yüreğimi
Hiç hâlim yok zaten

Bölüm 1:

Yine daralıyo’ bu göğüs kafesim
Adını zikreden bi’ yudum nefesim
Pas tutar mı aşk? Yas tutan anılar
Dört duvar ve ben dramatik piyesim

Derdimsin gecelere demir atmış
Dost ay ışığı, güneşim beni satmış
Kök salan o aşkının meyvesi
Yanağımdan süzülen tuzlu bir tatmış

Yerine almış kronik acılar
Sensiz dünya dipsiz kuyudur
Utanma yüreğim dök içini ağla
Göz yaşı tanrının sihirli suyudur

Ve cana biriken yarına sel oldu
Savrulur beden oradan oraya
Dün yüzüme gülen bugüne el oldu
Kavrulur bu kalp ne desem boş

Nakarat:

Gözlerinde kaybolan bu sabahsız gecelere hapsoldum
Anılar duman olmuş yaş olur kanamaz yarem
Bir umut nöbetlerdeyim aşkın kötü huylu bir kanser gibi sarmış yüreğimi
Hiç hâlim yok zaten

Bölüm 2:

Sana vurgun bu deli kalbim
Şimdi tuz buz halde nicedir hâlim
Kırık bi’ sazla derdini yazanlar
Beni anlar ancak ölü ozanlar

Senden sonra yok durdu alem
Hem ecelim oldun bak hem de çarem
Dahası kalmadı içimde bi’ telaş
Ne yaşama derdi var ne de bir savaş

Varsa yoksa sen düşlerin tavanı
Saçların gibi tütünümün dumanı
Sisli hayaller kaplar içimi
Bu sensizliğin en komalı biçimi

Ve cana biriken yarına sel oldu
Savrulur beden oradan oraya
Dün yüzüme gülen bugüne el oldu
Kavrulur bu kalp ne desem boş

Nakarat:

Gözlerinde kaybolan bu sabahsız gecelere hapsoldum
Anılar duman olmuş yaş olur kanamaz yarem
Bir umut nöbetlerdeyim aşkın kötü huylu bir kanser gibi sarmış yüreğimi
Hiç hâlim yok zaten