Verse 1:

Güzel vakitler geçti, güzel vakitler geçti
Erken olmadı hiç; güzel vakitler geçti
Bir kalp aradım: olsun benzersiz ve seçkin
Seçenekler sunuldu hep en zorunu seçtim

Erisin hislerim bu hayatta yeri yok
Göstermem gücümü; herkes gücü seviyor
İstemem… Dört duvarda rüzgâr esiyor
Esiyor! Meleğin kanatlarını kesiyor

Mutluluk mu? Resim o; gerçekte yok!
Bir yanım diyor ki –bunları dert etme çok
Seçimi kendi yapar, serbestse o
Bir gün olsun doğal ol; gel kesme rol.

Yalanın türevidir gizlemek aslı
Yine de bilerek tüm samimiyetimi siyah sislere bıraktım
Farklı günler aynı manzara; izleme artık!
Senle bir büyük açalım; sisteme karşı…

Nakarat:

Yalandan olsa da tebessümünle varsın
Yanlış teşebbüsler, tereddütünle kalsın
Ve görmek istemem melek yüzünde kaygı
Hep ansız, amansız, zamansız, kalsın!
(x2)

Verse 2:

Kırılma potansiyeline sahip, olası pottan utanmak
Güzel rüyalar görmek için her vakitte uzanmak
Dallanıp budaklananlara, allanıp pullanmak
Anlama çullanmak; kelimeleri seçerek kullanmak

Şimdi mumlar yak; dibini aydınlatmayan
Her dönemde gidenler var bir de ardından bakan
Ve nefret dolu ruhum bedenime katliam yapan
Sonuç bir insan; düşünebilen lâkin kalbi atmayan

Güzellik nesnel, güzellik zorla değil
Tatlı düşler gerçek hayatta acı sonuçlar doğurabilir
Düşünceler yer beynimi, susmayan bir korna gibi
Güzel bir gelecek hayalinden daha ütopik n’olabilir?

Duygularıma kalbinin kör gözüyle baktın
Mutsuz sonlu kitabımın önsözünde şahsın
Uçur bir dilek ve gökyüzünde kalsın
Yalandan olsa da tebessümünle varsın…

(nakarat)(x2)