Bölüm 1:

Günaydın deli gönüllü güllerin en sahi kızı
Ellerim kol düğmemi çözemez hâlde bu gönül farklı kızım
Bu derin rüzgarların farklıca tonlarında
Sessizliği göl kenarında aramak karlı kızım

Sen gündüzü göster
Gördüğün bir gülün geçmişinden hisler
Nasıl bi’ kısırlık bu yalnızlığın dibiyim artı
İnsan sevmese de arada sırada özler

Sırtıma vurduğum her zincirimde varsın
Her yarım her yarın her hüzün dününde varsın
Sevdiğim her gözün yanaklarına karsın
Varsın da her yönüme darsın

Bir kelebek olsam da ömrümü feda edip
Bir gününe ömrüne ömür olurum
Ekerim gözlerine ay ışığı, saç teline güneş
Çölüne su, yıllarına aşk tohumu

Nakarat:

Görmediğini söyleme, yalanım garipsenir
Bir rüzgar alıp seni yanaklarıma değirse de
Gideceğini bildiğimden nefesim boğuk gelir
O yüzden özlemim kara, vuslatım donuk deniz

Soluk tenim bir yanım hala eksilerde
Yüzünün kıvrımları cana yakındı eskilerde
Bendim deva bendim gözyaşlarını hep silen de
Mutluluğu yıllar önce azad ettik bir trende

Bölüm 2:

Yıldızlara sor beni yar bulursan el ver
Yazık, koşamadın mı bir sevdaya derler
Sensizliği adet ettim gözlerime yarim
Ağlıyor benimle gök bulut ve yeller

Yarim, biz senle sevmek için doğmadık mı?
Karanlık çerçeveler bu güneş doğmadı mı?
Ölmeden önce korkularını yolla
Yarim, hâlâ gözaltlarına dolmadım mı

Neredesin bilsem hiç durur muyum?
Duyar gibiyim hüznünü, nasıl ya gurur mu bu?
İnançlarını sorgula, aşktan hiç anlar mı?
Hayır gözüme bir şey kaçtı, rüzgar hiç ağlar mı?

Bozkıra meydan oku hatta bir ara demlen
Kalbin artık, kalbim vermem
Alamadım seni onların ellerinden
Hakkını helal et lütfen

Ufak bir odadayım bilirsin yastığımı
Bir tek başın eksik hissedersin yazdığımı
Hissedersin duyarsın bilirim hatta
Son dördüne gelirim bu defa ölmeden de dönmem

Ağlamıyorum, bu gözyaşları dünden
De bitip bitip gelme zifiri zaten her gün kanlı gözüm
Eceli getirir anlık ölüm, sabret
Bir dördün kaldı yanına gelmeme helal et iki gözüm

Nakarat:

Görmediğini söyleme, yalanım garipsenir
Bir rüzgar alıp seni yanaklarıma değirse de
Gideceğini bildiğimden nefesim boğuk gelir
O yüzden özlemim kara, vuslatım donuk deniz

Soluk tenim bir yanım hala eksilerde
Yüzünün kıvrımları cana yakındı eskilerde
Bendim deva bendim gözyaşlarını hep silen de
Mutluluğu yıllar önce azad ettik bir trende

Çıkış:

Öylece kaldık dedim mi sitemim nar
Hüzün, alevlerin içinde bir buz kütlesi
Yaralarımız, bayağı var
Bir söz verdik birbirimize bir de aşk
Bir gün mutlu olduk bin gün saydılar
Kaldık öylece, sonrası mı? Bende kalsın

Nakarat:

Görmediğini söyleme, yalanım garipsenir
Bir rüzgar alıp seni yanaklarıma değirse de
Gideceğini bildiğimden nefesim boğuk gelir
O yüzden özlemim kara, vuslatım donuk deniz

Soluk tenim bir yanım hala eksilerde
Yüzünün kıvrımları cana yakındı eskilerde
Bendim deva bendim gözyaşlarını hep silen de
Mutluluğu yıllar önce azad ettik bir trende