Bölüm 1:

E biliyorsun ki zaman bazen çetrefilli
Dünyanın içinde kalmamış alınacak nefesi
Zoraki bu muhabbetin konuklarıyız gülüm
Neşe deyince gülün lakin ömür diyince ölüm

Benim ömür anım senin kulak balın
Tat verirse ne mutlu bana ki doruklarda hazzım
Gelir kulağın dibinde şarkı söyler aklım
Aklını karırştırır bu sohbet tatlım

Hey gidi abstract ruhum küllenirdi yılları
İçinde depreşirdi bazen artçı şokları
Ayan beyan açıklardım istediğimi önceden
Hedef konum buydu bak şehir eşkıyaları

Hey dost kaçar gönlümün ısrarı
Mücadelenin ortasında hırsım afalladı
Kalk gidelim hep yolumuza dimdik
Tamam kabûl çoğu zaman parmağı yedik

Nakarat:

Ruhum eski bir gemi gitsin
Yol alsın düşlere içine mana yüklesin
Güneşi alıp gelsin
Işığı açıp bize versin

Olmaz lan onsuz hiç olmaz
Tonton bir dede bastonununu popoma vuruversin
Aklım başımdan gidi versin
Çat! Bu da bir şey mi?

Bölüm 2:

Kertmek için hayatı kalktım yine erkenden
Günlerce didiş dur okudum her telden
Herkesten farklı ses ne hikmet bilsem
Tahammül çok zor kafam balon hakikaten

Sıkıldım hepsinden cümlesi keskinden
Doğrusu kendinden olan doğru benim değildir
Demim değindiğim değil ki bundan başka bir şey
Emin değilsen sus dilden çıkan mühimdir

Yumruk atmak için geril fazlası korkaklık
Dik dur dikleşme sonrası küstahlık
İçinden geçtiğin dar boğaz mı pişmanlık
Sarraf olmak için oğlum adam olman ilk şartım

Bilmezsen bilirler sükunet değersiz
Et kemikten sandım insanoğlu şekilsiz
Elif gibi dümdüz ol ya gece ya gündüz
Dosdoğru ol bir yol tut istikamet üzere ol

Nakarat:

Ruhum eski bir gemi gitsin
Yol alsın düşlere içine mana yüklesin
Güneşi alıp gelsin
Işığı açıp bize versin

Olmaz lan onsuz hiç olmaz
Tonton bir dede bastonununu popoma vuruversin
Aklım başımdan gidi versin
Çat! Bu da bir şey mi?