Bölüm 1:

Gördüm estebe iki kere zıp zıp
Çocuklar bilir bu oyunu bazen kol bacak kırık
Sokaklarda bağıra bağıra gezerdik ya annem
O ağaç üstünde şarkı söylerdik ya kankam

Çizilsin tenim mehtabında dirilsin
Bir aşkın mabedinde ben sultanımın eriyim
Gel gel seni biraz seveyim
Hadi küçük çocuk don lastiğiyle bağlı gözlük

Yamulttuğunuz durumlar var düzeltmek gerek ben çekiç
Ruhun gıdası müzikse Abluka iç
Zor zamanın mektebinde okumuşuz biz aybalam
Zor zamanı yazarken karamsarlıktan kaçamam

Hüzün dağının eteklerine karlar yağar kalın kalın
Alarm iki arı peteklerini doldurur canım
Ruha deva candan cana şifa
İyileştiremediği tek şey şımarık züppe ama

Nakarat:

Tanzim edelim ha gayret
Tutamadık ipin ucunu hayat emanet
İzah et ona bu soru şayet
Bildiklerim aha bundan ibaret

Zorlu yorucu bir yoldu
Kolayı ne ki sanki olayımız oydu
Geldi vakti zamanı
Durum angaryalık iyice tattık

Bölüm 2:

Umut etsem hayatı, ertelersem zamanı
Affedersem kendimi kaybederdim ki zor değil
Lakin değil isteğim bu dengeyi kurmalı
Olmalı bir yolu her şeyin bir sonu bir başı var

Evvelim var evet ahiri tayin etmeli
Önemli olan da bu yolculuk uzun hayır dökme su
Çift kişilik tarife sanırlar şahsi
İsteme vermem sırrı bize ait hususi

Kim kime dumduma baksana her biri dörtnala
Yollusu yolsuzu arsızı gider gelir kol kola
Ulan var ya al sana kocaman kahkaha
Kahrımı al götür çabuk zeval gelir bahtına

Gerek var telaşa varsa yoksa temaşa
Yapma benle münakaşa ettiğin laf değil
Dar gelirli tayfadanım gönül kaptan-ı derya
On paralık şairiz bu da bizden angarya

Nakarat:

Tanzim edelim ha gayret
Tutamadık ipin ucunu hayat emanet
İzah et ona bu soru şayet
Bildiklerim aha bundan ibaret

Zorlu yorucu bir yoldu
Kolayı ne ki sanki olayımız oydu
Geldi vakti zamanı
Durum angaryalık iyice tattık