Kayra:

Nasıl da geldim öyle taklaya utanmak haşa
Döküldü kaynayan sular başımdan aşağı
Bu ara mevzular, kafamda kaynayan sular
Sabrı deldim öfkeden vücutta çıktı bin yara

Sor bana, inanmak hayli zor buna
Sana kefil olan şu aklıma tükürdüm itinayla
Bi’ sarhoşun lafıyla düşmüşüm be tongaya
Harun abi söylediydi dinleseydin ne âlâ

Olur mu anca enayi yazmış alnımızda
Onca imza attın boş senetler altına
Yeter ki iş görülsün, yeter ki ev düzülsün
Hepsinin sonunda da sade ben düzüldüm

Senin ben evine koyuyum iyi mi, yalan nişan gibi
Utanmadan da şahit ol dedin değil mi değil mi
İstanbul kazansa ben de kepçe
Ensenizdeyim bak harbiden ilçe ilçe

Da Poet:

İstersem sana boğaz köprüsünü de satabilirim
Bundan eminim kanım bi’ timsah gibi serindir
Uzun sürdü ama beynim yendi kalbimi
Temiz olmak bu cehennemde pek de iyi değildir

Bi’ şekilde para gelir para gider elin kiri biter
Kimini lükse kimini uçuruma iter
Çalışarak zengin olacağını sanan iyimserler
Kötüler onlara altın dişlerle gülümserler

Gelme taklaya senet dedik dedin tamam
Biraz düşünsen imza atmadan, aklına yatmadan
Köpek balığıyım ben burnuma kan kokar
Para gelir senetlerle ya da çalıntı bi’ tablodan

Onlardan birisin işin bi’ parçası
Bende pureplay, sende Maltepe ve kül tablası
Bi’ cepten girin ötekinden çıkar parası
Buhar oldu bi’ gece umarsızlığın da cabası