Bölüm 1:

Bana harbiden ilaç gerek, psikoloji biraz kelek
Savunma kendini gavat, dinle bi’ kere takdir et
Her ay iki vukuat, her hafta mahkeme mal
Selam edelim anca beni var eden kahpeye fuck!

Yanında dursun elin, bu kalemin derdi hayat
Ailenden aldığın harçlık çok mu geldi sana?
Öyle boş konuşma mal öfkemde yok olursun
İstesem mermi atardım, harbiden biterdin ama

Bir gün ateşe verip o nehri terkedecem fasıl başlayacak ardından
Kalemi karaciğerine takıp ağlayacam ardından
Lanet satırlarımı kuş beynine sokup
Sanatıma saygı duymanı sağlayacaz anında

Dur zamanım var, kelimeler en azından
Sana kendimi anlattırıyor da döktürüyom fenayım ha
Korkmuyom hiç kimseden hem felaket belayı sar
Kocaeli sokaklarına aynı ses bi’ daha

Nakarat:

Yaşamız eşitse şekle girip eşek gibi dinleyin lan
Sıçayım ağzına
Bırakın o rapse, bu bilin roket füze
Kim hain, kim dost, kim yanlışın, kim düşman?

Bölüm 2:

Sayfalara güvendim eş ve dosta değil
Günün beş saati yazdım hain dostlarım hiç üstlerine alınmadılar bile
İnan ki çok ta fifi
Şeytanla iş birliği yapın sizden korkmam için

Defterim dolup taştı
Yaptıklarınız artık göz ardı edilemeyecek sınıra kadar geldi
Üç kuruşluk hayatta her şeyi bi’ kenara koyup
Sevgimi Fulya hanımın o küçük kızına kadar verdim

Daha da nefret edin benden bütün dinleyicimi çalın
Yalanlarla kandırın unutmam hiçbir şeyi yalan
İzmit’in kaldırımlarına içmiş deyip atın beni
Söyle dillendirdiğin kadar bitmiş miyim baba? (ne dersin?)

Ne fark eder ki, karalayın paranız var?
Yeraltına girdim ama çıkamadım kalabalıktan
Kim çıkıp bi’ ton yavşağın içinde yaşamak ister ki?
Asla pes etmeyelim başarıyı yakalamışken

Nakarat:

Yaşamız eşitse şekle girip eşek gibi dinleyin lan
Sıçayım ağzına
Bırakın o rapse, bu bilin roket füze
Kim hain, kim dost, kim yanlışın, kim düşman?