Bölüm 1:

Bulutlar kadar özgürüm, bir köle kadar tutsak
Esti rüzgar sırtımdan düşer yük olan birkaç tane yosma
Gösterişli dostlar, Barbie kadar çirkin
Kan bağımdan olanlarsa, Jerry kadar korkak

Hatrı bağı kopart ve ses çıkarma toprak olana dek
Ki zaten son sekiz yıl Kezzo her gün tekti boşver
Bu şarkının sebebi köstek olan götler
Vizyonum sokak ve ilham olan dertler

Oldu olacak, yanımda peynir doluca
Şimdi güzel dediklerin yarın elbet solucak
Her gün farklı olucak, farklı kuşta solucan
Bir gün kıyamet değil, et tırnaktan kopacak olsa bile

Bu burada duracak ritim de farklı vurucak
Amcam daha iyi olucak ben de daha iyi olucam
Düşük faiz olucak bir de evim olucak
Demek isterdim, yarın gün doğucak

Nakarat:

Sabır, keder, yeter der mi?
Biri dün gibi hain olur
Gelir, gider, biter der mi?
Biri dün gibi hain

Bölüm 2:

Ne söyleyim lan dünya işte, düşünme yüksek sesle
Yanlışlar dışardayken doğrular çürür hapiste
İstanbul savaş yeriyse babam gibiyim dimdik
Ne kadar yazdıysak sayfaya o kadar sildik

Gezer afilli gören adam sanar şekilli
Bi’ gram huzur vermeden isterler beşi bi’ yerde şimdi
İşler alengirli temiz sandığın bacın kirli
Sokaklarda hacın satar en kral o zehri ya

Elinde mendil, ağlar analar
Sinir krizi geçiren babalar haberlerde çok karıştı buralar
Çok yakındı dubalar ancak çok fazla var boğulan
Çok kavga var doğuda sanki çok farklıydı batıda

Kış da geldi kapıda, kimisi sattı şerefi tapuda
Gövdesiyle mutsuz insan istiyorlar sapı da
Silmiyorlar kanı da, inan yerde kaldı gençliğim
Bilinçliyim diyen bakan, ben de simitçiyim

Nakarat:

Sabır, keder, yeter der mi?
Biri dün gibi hain olur
Gelir, gider, biter der mi?
Biri dün gibi hain