Kokardı gitsem yanına, tuhaftı Behçet
Evsizdi üstüne giyerdi biz ne versek
Mahalle tedirgin, çocuklar ondan korkar
Hepimizden samimi gülerdi Behçet

Ne versen yerdi, akşam hep içerdi
Git yanına selam ver, konuk severdi
Eskiden çok zenginmiş, zamanla değişmiş
Her şehirde âşık olmuş, gezmeyi severmiş
Bir kadını anlatır hep dolardı gözleri
Adı her gün değişse de aynıydı saç rengi
İzmirin yerlisiymiş o, aşkın ta kendisiymiş
Kızarsa terk edermiş, giderse gelmezmiş

Tuhaftı Behçet, dedim ya kokardı
Onunla konuşmamı bilen herkes kızardı
Önce barınak yaptılar ve sonra yıktılar
Kış günü o sokakta, ben daha çocuktum

Benden geçti
Ben sevemem ben yeniden
Benden geçti
Ben gülemem ben yeniden

Ben o sabah öğrendim, donarak ölmüş
Mahalleli çok ağlamış, koşarak gömmüş!
Köpeği vardı Garip, zehri verdiler
Çocukları rahat oynasın istemiş beyler
Çok değil, bir yıl sonra taşındık zaten
Ben şarap içemedim hiç, kokusu Behçet

Dedim Neden böylesin?
Toparla kendini.
Dedi Ben artık bittim, tükendim evlat.
Dedim Yaşanmaz ki böyle, seversin elbet.
Saçmalama sen de bir gün gülersin Behçet.
Baktı gözlerime tebessüm ile bi darılıp
Yok be evlat.
Dedi ki;

Benden geçti
Ben sevemem ben yeniden
Benden geçti
Ben gülemem ben yeniden

O Pazar Behçeti son gördüğüm gündü
O sabah öğrendim, donarak ölmüş
ve ben hiç şarap içemedim
Ne zaman denesem şarap hep Behçet kokar bana